1. Sayın Mustafa Şekerci, kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1960 İstanbul doğumlu, Beyoğlu Ticaret Lisesi mezunuyum. 2 sene yurt dışı eğitimimden sonra askerlik için dönüş yaptım. Askerlik hizmetimizi tamamladıktan sonra Törk Makine firması içinde buldum. 1984 senesinde evlendim. Serhat ve Serkut isminde, şirketimizde 3. Kuşağı temsil eden biri makine diğeri endüstri mühendisi iki oğulum var.
2. Sektöre giriş öykünüzü ve dünden bugüne Törk Makine’yi sizden dinleyebilir miyiz?
Tahsilim süresince yaz tatillerinde iş ortamına giriş yapmamı sağlayan firmamız Törk Makine, 1954 senesinde rahmetli babam Abdurrahman Şekerci ve rahmetli eniştem Celalettin Erol tarafından, İstanbul Haydar semtinde 250 metrekare alanda özel marangoz makineleri imalatı ile faliyetine başlamıştır. 70 li senelerin başında işlerini kısa sürede hızla geliştiren 2 ortak bugün de şirketin faaliyetini yürüttüğü kartal’a taşımışlar ve marangoz kalınlık, rabıta silme (profil), demir testere makinelerini seri olarak üretmeye başlamışlardır. 80’li senelerin başından itibaren bu iki ailenin yanında, diğer ikinci kuşak ortaklarımızın devreye girmesiyle kapalı çalışma alanını büyüterek firmamızın o güne kadar elde ettiği imalat başarısının yanı sıra ticari faaliyetlerde de göstermiş olduğu başarılı hamleler bizi yurt içi ve yurt dışında sektöründe iddalı bir konuma getirmiştir. Kurduğumuz diğer ac ihracat ithalat firması ile amerika, avrupa, rusya ve uzak doğu daki firmalar ile çözüm ortaklı çalışmalarımız halen günümüzde aktif olarak devam etmektedir.
3. Şu anda Törk Makine’nin konumu ve geldiği nokta nedir ?
Firmamız 64 senenin getirdiği tecrübeyi, günümüz AR-GE, üretim, pazarlama ve satış tekniklerini birleştirerek sektörümüzde lider konumunu sürdürmektedir. Uluslararası firmalarla yapmış olduğu çözüm ortaklıkları ile de nihai müşteri memnuniyetini önceleyen bir yapıyı muhafaza etmektedir. Tüm bu avantajlarla birlikte ihracatımızın imalatımız içindeki oranını yükseltmek için yeni ürün grupları hakkında çalışmalarımız da olanca hızıyla devam etmektedir.
4. Ağaç İşleme Makineleri sektörüne 60 yılı aşkın süredir hizmet vermiş sektörün duayeni bir firma olarak neler söylemek istersiniz ?
Bu sektörde 35 yılını geçirmiş bir kimse olarak sektörümüzün geldiği nokta bizleri gerçekten gururlandırıyor. Biz ve sektörü temsil eden diğer değerli üretici firmalarımız, özellikle alman ve italyan rakip firmalarla aradaki mesafeyi kapadığı gibi bazı konularda geçtiğimizi görmek ayrı bir mutluluk vermektedir.
5. Üretim tesislerinizden ve ürün gruplarından bahseder misiniz ?
Üretimimizi İstanbul/Kartal bölgesinde 23 dönümlük tesisimizde sürdürmekteyiz. Ayrıca İstanbul/İkitelli bölgesinde de bir showroom mağazamız bulunmaktadır. Özellikle Endüstriyel Kenar Bantlama, Ebatlama ve Yüksek Otomasyonlu Yatar Daire Makineleri gibi yurt içi ve yurtdışı müşterilerimizin ihtiyaçlarına cevap verecek makine gruplarını üretmeye devam ediyoruz.
6. Yakın dönemde gerçekleştirdiğiniz veya planladığınız yenilikler, yatırımlar var mı ?
Bizler sektörde edindiğimiz tecrübeleri, müşteri ihtiyaçlarını yine sektörümüze aktaran bir firmayız. Dolayısı ile yakın dönemde gerçekleştirdiğimiz yenilik olan Naviga X360S endüstriyel kenar bantlama makinemiz ve aynı platformda bu sene seri üretimine geçtiğimiz Naviga MX180S modelleri var. Bu vesile ile yurt dışı ve yurt içi pazarlardan gelen talepler doğrultusunda yeni geliştirmekte olduğumuz bir bantlama gurubunun da müjdesini verelim.
7. Önümüzdeki dönemde pazara ilişkin hedef, plan ve beklentileriniz nelerdir?
Ülkemizin ve dünyanın içerisinde bulunduğu yeni finansal şartlar, buna bağlı olarak gerek iç gerekse de dış piyasalardaki dalgalanmalar sektörümüzü de etkilemektedir. Elde ettiğimiz pazar payını iç piyasada koruyup arttırmaya çalışmakla beraber, ihracatta da önemli bir pazar payı elde etmek için çalışmalarımıza olanca hızıyla devam etmekteyiz.
8. Kalite politikanız, AR-GE çalışmalarınız, bayi, mağaza organizasyonlarınızı anlatır mısınız ?
Müşterileimizden gelen faydalı yada faydasız ayırt etmesizin değerlendiren bir arge ekibimiz var. Tabii bu çalışmalar zaman zaman yeni bir makine grubu olarak karşımıza gelse de çoğu zaman ilgili ürün gruplarının geliştirilmesinde değerlendirilirler ki biz buna ÜR-GE diyoruz. Ayrıca, AR-GE departmanı gerekli pazar araştırmalarını yaptırtarak ve sektörün değişen ihtiyaçlarını gözlemleyerek sektörümüzün ihtiyaç duyduğu makine konfigürasyonlarını belirlemektedir. Pazarlama ve satıa yönelik organizasyonlarımıza gelecek olursak, sene içerisinde katıldığımız fuarların yanı sıra, şirket içi düzenlediğimiz Openhouse organizasyonlarımızdan çok olumlu geri dönüşler almaktayız. Her sene sonunda bir sonraki yıl için yurtiçi ve yurt dışındaki bayilerimizin satış hedefleri belirlenir. Bu sayede gerek firmamız gerekse tüm paydaşlarımızın bir sene önceden daha iyi bir yıl geçirmesi amacıyla pazarlama faaliyetlerimizi de büyük bir detay ve titizlikle sürdürürüz.
9. Törk Makine’nin Türkiye ve dünya pazarındaki konumu nedir ?
Ülkemizdeki öncü konumunu, yapmış olduğumuz yeniliklerle korumaktayız. Buna mukabil yurtdışı hedef pazarlarımızda özellikle Alman, Avusturyalı ve İtalyan rakiplerimizle amansız bir mücadeleye de giriştik. Tabii ki bu rekabetin firmamıza büyük katkıları olduğunu müşahede ediyoruz. Her ülke başka bir bakış açısı ve hatta başka ihtiyaçlara sahip. Bu sebeple aynı ürün grubunuz bir ülkede çok iyi bir satış çizgisi yakalarken diğer ülkelerde geride kalabiliyor. Bu sebeple bizler de gerek bayilerimiz gerekse satış ekibimiz aracılığı ile ilgili pazarlardaki talepleri analiz ederek eksiklerimizi gidermeye gayret ediyoruz.
10. Yurt içi / yurt dışı fuar katılımlarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?
Sektörümüzün en önemli fuarı ekim ayında Tüyap’ta yapılan ağaç işleme ve yan sanayileri fuarıdır. Bizler bu fuara daimi olarak katılmakla birlikte Avrupa, Rusya ve Orta Doğu’da yapılan fuarlara da gerek temsilicik gerekse bizzat firmamız olarak katılım göstermekteyiz.
11. 2018 yıl sonu hedefleriniz nelerdir ?
Geçirmiş olduğumuz seçim süreci, iç ve dış piyasalardaki finansal dalgalanmalar 2018 hedeflerimizi olumsuz olarak etkilemiş olsa da bir önceki seneye göre daha iyi bir noktada bitirmek arzusundayız.
12. Dünden bugüne Türk Ağaç İşleme makineleri sektörünün gelişimini değerlendirir misiniz?
1950’li yıllarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de mobilya denilince akla masif ağaçtan mamül ürünler ve marangozhaneler gelirdi. Dolayısıyla bu ağaçlardan kalas çıkartan daha sonra bu kalasları işleyerek mobilya haline getiren klasik makine grupları yapılmakta idi. Bu makinelere birkaç örnek vermek gerekirse kalınlık, planya, freze ve rabıta silme makineleri sayılabilir. Tabii yıllar geçtikçe ahşaba alternatif mobilya üretimi konusunda yapılan çalışmalar hayatımıza panel mobilya terimini soktu. Panel mobilya artık masif ağaçtan mamül bir mobilyayı değil, yine ağaç türevlerinden elde edilen yonga levhaların ahşap görünümü verilen kağıtlar ile kaplanması sureti ile üretilen sunta mdf lam plakalardan mamül bir mobilyayı ifade etmekteydi. Buna uygun olarak biz makine üreticileri de klasik mobilya makineleri imalatından panel mobilya makineleri üretimine geçiş yaptık. 1980’li yılardan başlayarak önce yatar daire makineleri ile plaka kesimi konusunda sonrasında da kenar bantlama makineleri ile kesilen bu plakaların bantlanmasını sağlayan makinelerin üretimine başladık. Takvimler 2010 yılını gösterdiğinde ise artan piyasa talebini karşılamak üzere Panel Ebatlama makinelerinin üretimine başladık. Ve nihayet 2015 senesinden itibaren de Endüstriyel Kenar Bantlama makineleri ürün gamımıza dahil edildi. Mobilya üreticilerimiz bugün, sunta MDF plakaların farklı malzemeler ile kaplanmış türevlerini de tüm bu makine gruplarımızı kullanarak işlemekte ve mobilyalarını dünyaya gururla ihraç etmektedirler.
13. Bu gelişimde payınız ve konumunuz nedir?
Törk Makine, ülkesinin menfaatlerini önceleyen bir bakış açısı ile modern ve yenilikçi makine gruplarını üretmektedir. Yarışımız dünya lideri firmalar ile oldukça gerek kendimizin gerekse iç pazardaki diğer üretici firmalarımızın her geçen gün tercih edilir olmaya başladığını görüyoruz. Bu dünya markaları ile rekabet, ülkemiz üreticilerinin yurt dışındaki Türk makinesi imajını da olumlu yönde değiştirmelerine katkıda bulunuyor diye düşünüyoruz.
14. Türk mobilya endüstrisinin geleceğini nasıl görüyorsunuz ?
Türk mobilya endüstrisi son yıllarda başlattığı tasarım yatırımlarını arttırarak sürdürmekte. Tasarımın, farklılaşmanın çok zor olduğu modüler mobilya endüstrisinde ne kadar büyük fayda sağladığını bu süreç içinde yaşayarak gördüler. Bizler de onların bu gayretlerini taktirle karşılamakta ve yeni tasarım taleplerine cevap vercek ürün gruplarımızı onların hizmetlerine sunmaktayız.
15. Şu anda sektörde yaşanan sıkıntılar nelerdir ?
Yukarıda da bahsettiğim gibi geçirmiş olduğumuz seçim süreci, iç ve dış piyasalardaki dalgalanmalar sadece bizim sektörümüzü değil, diğer birçok sektörü de etkilemiş olduğu için yaşanan sıkıntılardan aynı anda birçok sektör etkileniyor. Ancak biz her ne durumda olursa olsun en iyisini yapmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. İçinde bulunduğumuz sıkıntılı sürecin bir an önce sona ermesini ve ülkemizin dünyada markaları ile söz sahibi olan daha iyi bir konuma gelmesini temenni ediyoruz.
16. Sektörde kalitenin artırılması için tavsiye ve önerileriniz nedir?
Yukarıda bahsettiğimiz sektörün lider firmaları ile yapılacak rekabet ister istemez firmalarımızı gerek yapısal gerekse ürün bazında kalite artışına götürecektir. Sektörümüzde fark oluşturma hedefi olan firmalar zaten teknolojik gelişmelere kayıtsız kalamayacağı için bu durumun şirketlerin kalite anlayışlarına direkt olarak etki edeceği aşikârdır. Tasarım, ihtiyaçlara hızlı cevap verme, nitelikli insan gücü gibi niteliklerde önde olabilen firmalarsa hem iç organizasyonlarının hem de sektördeki kalitenin artmasına katkı sağlayacaklardır.
17. Devletin sanayiciye desteği, işbirliği ve bakışı konusunda düşünceleriniz ve beklentileriniz nelerdir?
Devletimiz imkânlar çerçevesinde sektörümüze olan desteğini uzun yıllardır sürdürmektedir. Kosgeb teşvikleri, sektörümüz ve diğer sektörlere ar-ge, tasarım, ihtiyaç kredileri vb. Konularda destek vermektedir. Beklenti olarak, sektörümüzde ve diğer sanayi alanlarında genellikle meslek lisesi mezunu nitelikli ara eleman ihtiyacının karşılanmasıdır. Bizler bu konuya biraz daha yatırım yapılabilir diye düşünmekteyiz.
18. Makine üreticileri arasında yaşanan rekabetin olumlu-olumsuz sonuçlarını değerlendirir misiniz ?
Ağaç işleme sektöründe yerli imalat yapan birkaç firmadan biri olmakla beraber yaşadığımız rekabet aslında hep biz imalatçı firmaların yararına olmaktadır. Piyasada oluşan yeni ihtiyaçlara cevap verme konusunda yaşanılan bu rekabet imalatçı firmaların kendilerini sürekli geliştirmeye teşvik etmektedir.
19. İş yaşamındaki vazgeçilmez kurallarınız nelerdir?
İş hayatında bulunduğum yaklaşık 35 senede öğrendiğim ve uygulamaya çalıştığım kurallar olarak; karşıma çıkan olumlu-olumsuz tüm koşulları her yönüyle tahlil etme, adil ve dürüst olmak, bizden sonra gelecek nesile iş hayatındaki tüm olası durumları tecrübelerimizin yettiğince anlatmak olarak sıralayabiliriz.
20. Başarınızın sırrını bizlerle paylaşır mısınız ?
Başarımın sırrından daha çok firma olarak başarımızın sırrı olarak belirtmek isterim. Bunun sırrı olarak da, karşımıza çıkan fırsatları doğru zamanda ve doğru şekilde değerlendirmek, gelişmekte olan teknolojinin firmamıza katacaklarının farkında olup gelişebilecek fırsatlar konusunda firma olarak açık fikirli olmak, aile firması olmamıza rağmen aile içinden yetişmiş gençlerimizin iyi bir eğitim alarak firmamızda bulunan profesyonellerle uyumlu bir şekilde çalışmasını sağlamak olarak değerlendirebiliriz.
21. Etrafınızda görmek ve beraber çalışmak istediğiniz insanlarda aradığınız nitelikler nelerdir?
Bu zamana kadar firmamızda çalışan arkadaşlarımızın bizden ayrıldıktan sonraki profesyonel konumlarına baktığımızda ulaştıkları noktaların bizlerin doğru ve hedef odaklı çalıştığımızın en önemli göstergesi olduğunu söyleyebiliriz. Firmamıza yeni katılacak arkadaşlarda aradığımız özellikler ise, almış olduğu eğitim, iş tecrübesi vs. Yanında ekip çalışmasına uygunluk, açık fikirli olması, sorumluluk duygusu gelişmiş ve takım çalışmasına yatkın profesyoneller olmalarıdır.
22. İş hayatı dışında Mustafa Şekerci’nin ilgi alanları, hobileri nelerdir?
Haftanın neredeyse her günü işimle ilgilenmemin dışında; hobilerim olarak, yürüyüş yapmak, yüzmek ve fırsat buldukça yeni yerler keşfetmeyi sıralayabilirim.
23. Çalışma hayatında yaşadığınız ilginç bir anınızı bizimle paylaşır mısınız ?
İlginç bir anı olarak; yıllar önce İzmir Internasyonal Fuarı’na ilk katıldığımız sene müşterimizle yaşadığımız diyaloğu aktarmak isterim;
Standımızı hazırlayıp sunuma geçtiğimiz ilk saatlerde, gelen bir müşteri arkadaşımızın kalınlık makinesi önünde durup söylendiğini gördüm. Methiye bekler iken makine ve firmalara hakaretler yağdırdığını gördüm. Sorduğumuzda da kendisinin aynı makineyi aldığını ama aldığından beri çalıştıramadığını ve hiç memnun olmadığını söylüyordu. Bir anlık şaşkınlıktan sonra işin aslını öğrenmeye çalıştım. Bu süreç zor ve uzun olmasına rağmen öğrendik ki serzenişte bulunan müşteriye bir başka satıcının Törk Makine ismi altında başka bir firmanın yaptığı makineyi rengimizi bile kopyalarak satmış olduğunu öğrendik.
24. Son dönemde markalaşmış firmalar sosyal sorumluluk projelerine önem veriyorlar.
Sizin de bu yönde çalışmalarınız var mı ?
Son dönemde yaptığımız markalaşma çalışmalarımızın yanında özellikle bizden sonraki kuşağın başlatmış olduğu ve bizim de takdir ederek takip ettiğimiz çalışmalarımız devam etmektedir.